60.
Mümtehine Suresi
Mehmet Okuyan
Kur’an Meal-Tefsir
1. Ey iman edenler! Onlar size gelen gerçeği inkâr etmişlerken, Rabbiniz Allah'a imanınızdan dolayı Elçiyi de sizi de yurdunuzdan çıkarıyorken, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanlara (o kafirlere) içten sevgi besleyerek onları (sakın) dost edinmeyin! Benim yolumda cihad etmek (fedakârlık yapmak) ve rızamı kazanmak için (yurdunuzdan) çıktığınız hâlde, (hâlâ) onlara içten sevgi[1] (mi) gizliyorsunuz (besliyorsunuz)! Ben sizin gizlediğinizi de açığa vurduğunuzu da çok iyi bilenim. Sizden kim bunu yaparsa (onları dost edinirse), elbette doğru yoldan sapmış olur.
2. Onlar sizi ele geçirirlerse, size düşman kesilir, ellerini ve dillerini size kötülük için uzatır, inkâr etmenizi isterler.[1]
3. Kıyamet günü, yakınlarınız ve çocuklarınız size asla yarar sağlayamazlar.[1] (Çünkü Allah) aranızı ayıracaktır. Allah yapmakta olduğunuz her şeyi görendir.
4. İbrahim'de ve onunla birlikte olanlarda sizin için elbette güzel bir örnek vardır.[1]Onlar toplumlarına demişlerdi ki: "Biz sizden ve Allah'ın peşi sıra taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz tek bir Allah'a inanıncaya kadar, sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve öfke belirmiştir." İbrahim'in, babasına "Şüphesiz ki senin için bağışlanma dileyeceğim. (Fakat) senin için Allah'tan (gelecek) herhangi bir şeyi (önlemeye) gücüm yetmez." sözü hariç.[2] (O müminler şöyle dua etmişlerdi:) "Rabbimiz! Yalnızca sana güvendik, yalnızca sana yöneldik. Dönüş de yalnızca sanadır.
5. Rabbimiz! Bizi, kâfir olanlar için fitne kılma![1] Rabbimiz! Bizi bağışla! Şüphesiz ki güçlü, doğru hüküm veren yalnızca sensin!"
6. Şüphesiz ki onlarda sizin için, (yani) Allah'a ve ahiret gününe (kavuşmayı) umanlar) için güzel bir örnek vardır.[1] Kim yüz çevirirse şüphesiz ki yalnızca Allah zengindir, hamde (övgüye) layık olandır.
7. Allah sizinle düşman olduklarınız arasında bir dostluk meydana getirebilir.[1] Allah her şeye gücü yetendir. Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
8. Allah sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve onlara adil davranmanızı yasaklamaz. Şüphesiz ki Allah adil davrananları sever.[1]
9. Allah sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara (düşmanlara) yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onları dost edinirse işte onlar zalimlerin ta kendileridir.[1]
10. Ey iman edenler! Mümin kadınlar hicret ederek size geldiği zaman, onları imtihan edin (sorgulayın)! (Elbette) Allah onların imanlarını çok iyi bilendir. Siz de onların inanmış kadınlar olduklarını öğrenirseniz, onları kâfirlere geri göndermeyin! (Çünkü) bunlar onlara helal değildir; onlar da bunlara helal olmazlar. Onların (kocalarının) verdiklerini (mehirleri kocalarına geri) verin! mehirlerini kendilerine verdiğiniz zaman onlarla evlenmenizde size herhangi bir vebal yoktur. Kâfir kadınları nikâhınızda tutmayın![1] Verdiklerinizi (mehirlerinizi) isteyin; onlar da verdiklerini (mehirlerini) istesinler! İşte Allah'ın hükmü budur. O aranızda (böyle) hükmetmektedir. Allah bilendir, doğru hüküm verendir.
11. Eşlerinizin kâfirlere (kaçması sebebiyle) herhangi bir kaybınız olursa, siz de sonuca ulaşır (galip gelir)seniz, eşleri gitmiş olanlara harcadıkları kadarını (ganimetten) verin![1] İnandığınız Allah'a karşı takvâlı (duyarlı) olun!
12. Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, iyi işlerde sana karşı gelmemek konusunda sana biat etmek[1] üzere geldikleri zaman biatlarını kabul et![2] Onlar için Allah'tan bağışlanma dile! Şüphesiz ki Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
