15.
Hicr Suresi
Ahmed Hulusi
Türkçe Kur'an Çözümü
2. (Öyle olur ki) hakikat bilgisini inkar edenler (hakikatlerinden perdeliler), keşke gerçekte teslim olmuşluğumuzun farkında olsaydık, diye şiddetli arzu duyarlar.
6. Dediler ki: "Ey kendisine Zikir (uyaran - hatırlatıcı bilgi) inzal edilmiş kimse! Muhakkak ki sen mecnunsun (cinlenmişsin). "
13. Ona (hatırlatıcı BİLGİye) iman etmezler. . . Evvelce iman etmeyenlerin yaşadıkları sonuçlardan da ders almazlar.
16. Andolsun ki biz semada (beyinde) burçlar meydana getirdik (beyinde hakikat müşahedesini oluşturan özel alanlar {pineal gland} oluşturduk) ve ona ibretle bakanlar için (çeşitli özelliklerle) bezedik.
17. Onu şeytan-ı racim'den (amigdalanın oluşturduğu birimsellik - kaybetme korkularından) biz koruduk.
18. İşitme (orada açığa çıkan hakikati bedenselliğe mal etme) hırsızlığı yapan müstesna! Onu da apaçık ışık saçan ateş topu (hakikat ilmi nuru) izler.
19. Arzı (bedeni Esma özelliklerini açığa çıkaracak organları alacak şekilde) genişlettik! Onda sabit dağlar (vücuttaki organlar) ilka ettik. . . Onda her şeyi ölçülü bitirdik.
21. Hiçbir şey yoktur ki onun hazineleri (oluşturan kuvveleri) bizim indimizde olmasın! Biz onu (o kuvveleri - özellikleri) gereken ölçüsüyle inzal ederiz (açığa çıkartırız).
22. Biz rüzgarları (fikirleri), aşılayıcılar (yeni düşünceler - buluşlar oluşturucu) olarak irsal ettik. . . Semadan bir su (bilgi) inzal ettik de sizi onunla suvardık. . . Onu saklayıcı siz değilsiniz.
23. Muhakkak ki biz, evet biziz hayat veren de öldüren de! Biz varisleriz (siz Fanisiniz biz Bakıy'ız)!
24. Andolsun ki, sizden ileri geçmek isteyenleri de biliriz; andolsun ki, geriye kalanları da biliriz!
27. Cann'ı da daha önce semum ateşten (gözeneklerden geçen, zehirleyici ateşten; ışınsal bedenle, cehennemdeki ateş, semum kelimesiyle tanımlanmıştır. A. H. ) yarattık.
28. Hani Rabbin, melaikeye: "Muhakkak ki ben kuru balçıktan, değişip dönüşen balçıktan (hücre) bir beşer halkedeceğim" demişti.
29. "Onu tesviye edip (beden ve beyini kemale erdirip), ona Ruhumdan (Esma manalarımın özelliklerinden) nefhettim (üfledim); (böylece buyurdum) Ona secdeye kapanın (Onun kuvveleri olarak hizmetine girin)!"
30. O meleklerin (kuvvelerin) hepsi, toptan secde ettiler (bir kısım Esma kuvveleri beyinle açığa çıkmaya başladı).
33. (İblis) dedi ki: "Kuru balçıktan, değişip dönüşen hücresel yapıdan yarattığın bir beşere secde etmek için var olmadım. "
35. "Muhakkak ki, Sünnetullah gerçeğinin açığa çıkma sürecine kadar lanet (hakikatini yaşamaktan uzak düşme) senin üzerinedir. "
36. (İblis) dedi ki: "Rabbim! (Vefat ederek ölümü tadacakları ve yeni bir bedenle) ba's olunacakları sürece kadar bana mühlet ver!"
39. (İblis) dedi ki: "Rabbim! Bende açığa çıkan Esma'n sonucu azdırman yüzünden, yemin ederim ki, arzda (bedenli yaşamlarında) onlara (suçları; Sünnetullah'a göre perdelilik oluşturan fiilleri) süsleyeceğim ve onları toptan azdıracağım. "
42. "Muhakkak ki Benim kullarım üzerinde senin bir sultan (gücün, yaptırımın) yoktur. . . Azgınlardan sana tabi olanlar müstesna. "
44. "Onun yedi kapısı vardır (Yaratılış amacını aşan şekilde kullanılan göz - kulak - dil - eller - ayaklar - mide - cinsel organ). . . Her kapı için onlardan taksim edilmiş bir bölüm vardır. "
47. Biz onların, (ayrı görmekten kaynaklanan) kin - düşmanlık duygularını içlerinde söküp attık! Kardeşler olarak tahtlar üzerinde karşılıklı otururlar.
48. Onda onlara bir yorgunluk dokunmaz (enerjileri tükenmez). . . Onlar oradan hiçbir zaman çıkarılmazlar.
52. Hani Onun yanına gelmişlerdi de "Selam" demişlerdi. . . (İbrahim de): "Biz sizden endişe duyuyoruz" diye cevap verdi.
63. Dediler ki: "Bilakis, biz sana onların şüpheli oldukları bir konuda (yaptıklarının sonucu azap) getirdik. "
65. "O halde gecenin bir bölümünde aileni al, uzaklaştır. . . Sen de arkalarından takip et. . . Sizden hiçbir kimse geriye bakmasın. . . Emrolunduğunuz tarafa geçin - gidin!"
74. Oranın üstünü altına çevirdik ve üzerlerine siccilden taşlar (pişirilmiş taşlaşmış çamur - volkanik lav) yağdırdık.
75. Gerçek ki, bu olayda feraset sahipleri (görünüşten, içyüzünü farkedenler) için işaretler vardır. Not: Bir hadis-i şerif'te şöyle buyurulur: Rasulullah: "İtteku firasetelMu'mini, fe innehu yenzuru BiNurillahi teala. . . Sümme karae; inne fiy zalike leayatin lilMütevessimiyn: Mu'minin ferasetinden sakının (dikkate alın), çünkü o, B sırrınca Allahu Teala'nın Nur'u ile bakar. . . " Sonra bu 75. ayeti okudu.
79. Bu sebeple onlara yaptıklarının acı sonuçlarını yaşattık! Her ikisi de açık seçik görülebilen bir bölgededir.
85. Biz, semaları ve arzı ve ikisi arasındakileri Hak olarak yarattık! Kesinlikle o Saat (ölüm) gelecektir. . . O halde, hoşgörü ve Hakkani görüş ile davran.
87. Gerçek ki, biz sana, Seb-ü Mesani'yi (yedi zati sıfatınla hakikati değerlendirme kuvvesini) ve Kur'an-ı Aziym'i (hakikat ve Sünnetullah BİLGİsini) verdik.
88. Hakikati inkar edenlerden bir kısmına verdiğimiz geçici dünya nimet ve zevklerine sakın gözünü takma! Sana gereken değeri vermiyorlar diye üzülme. . . İman edenlere kol kanat ger!
90. İnzal ettiğimizi bölüp ayrıştıranlara (Tevrat ve İncil'i işlerine gelenler ve gelmeyenler olarak) olduğu gibi; sana da inzal ettik (hakikat BİLGİsini)!
